Diyarbakır Sağlık ve emek örgütleri Dicle Üniversitesi’nde sağlık alanında görevi sırasında darp edilen özel güvenlik çalışanlarına ilişkin açıklama yaptı.
Diyarbakır Sağlık ve emek örgütleri Dicle Üniversitesi’nde sağlık alanında görevi sırasında darp edilen özel güvenlik çalışanlarına ilişkin açıklama yaptı.
Dicle Üniversitesi Hastanesi önünde yapılan ortak basın açıklamasına Der-Mez, Dev Sağlık İş Diyarbakır Bölge Şubesi, Diyarbakır Diş Hekimleri Odası, Diyarbakır Tabip Odası, Diyarbakır Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası, Diyarbakır Veteriner Hekimler Odası, Huzur Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası Diyarbakır Şubesi, Sağlık ve Sosyal Emekçileri Sendikası Amed Şubesi, Diyarbakır Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Şehit Gazi Sen Sağlık Sendikası, Diyarbakır Eczacı Odası ve Türk Sağlık Sen Diyarbakır Şubesi katıldı.
Açıklamayı DiSK Dev-Sağlık İş Sendikası Diyarbakır Bölge Temsilcisi Ümit Umdu okudu.
Sağlık alanında çalışan emekçilerin yaşanan darp olaylarından kaynaklı üzgün ve öfkeli olduğunu belirten Umdu, açıklamada şunları dile getirdi: “22 Temmuz da Onkoloji Hastanesi’nde ve 23 Temmuz da Ana bina Göğüs Cerrahi Kliniğinde, iki Güvenlik Görevlisi Arkadaşımız, görev yaptıkları esnada hasta yakınları tarafından saldırıya uğramış ve yaralanmışlardır. Bu nedenle üzgünüz ve öfkeliyiz. Biz sağlık emek ve meslek örgütleri olarak; bu şiddet sarmalının genişlemesi karşısında siyasi iktidarı defalarca uyardık. Şiddetin artmasına neden olan söylem ve davranışlar, toplumda olumsuz bir reaksiyona dönüşüyor. Bununla birlikte Sağlıktaki şiddetin münferit bir olgu olmadığını, toplumsal ve politik bir sorun olduğunu, yürütülen sağlık sisteminin her geçen gün şiddeti daha fazla beslediğini, gerekçeleriyle birlikte tekrar tekrar ifade ettik. Sağlık kurumlarındaki şiddetin artışı nedeniyle bu konuda önlemler alınmasını ve 6136 sayılı yasada değişiklik yapılmasına ilişkin yasa teklifleri önerdik. Ancak tüm uyarılarımız görmezden gelindi, bilinçli bir yaklaşımla şiddetin kaynağı toplumsal bağlamından koparılarak sorun bireylere indirgendi. Bakanlığın hastanelere x-ray cihazı yerleştirmek için ihaleye çıkma girişimi, bu sorunu çözmek istemediğinin göstergesidir.”
Yaşanan darp olaylarına ilişkin etkin tavır alınması çağrısında bulunan Umdu, şunları kaydetti: “Sorumlular bu durumu arada bir kınamak dışında bir adım atmadı. Kınamanın bir işe yaramadığı ve sağlıkta şiddet olgusunun çığırından çıktığının bakanlık da farkında olacak ki; sağlıkta şiddet istatistiklerinin yer aldığı “Beyaz Kod” verileri tüm ısrarlarımıza ve konuya dair dava açmamıza rağmen toplumla paylaşılmamaktadır. Yetkililerin sorumsuz yaklaşımı, ülkede artan şiddet iklimi, bizlerin sadece çalışma koşullarını bozmakla kalmamış, ne sağlıkçının ne de halkın can güvenliği kalmamıştır. Her anlamıyla tıkanan sağlık sisteminin tüm sorumluluğu sağlık emekçilerinin omuzlarına yıkılmakta, bu durum bizleri hedef haline getirmekte, sağlık alanında yürütülen politikalar bizlere şiddet, ölüm, çaresizlik ve umutsuzluk olarak geri dönmektedir.”
Sağlık emekçilerine dönük şiddete karşı net b ir duruş sergilenmesi gerektiğinin altını çizen umdu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sağlık emekçilerine en ufak bir zarar gelmesine tahammülümüz yoktur. Şiddet daha önce de defalarca belirttiğimiz gibi, öngörülebilir ve önlenebilir toplumsal bir sorundur ve sorun çözmeye niyetli bütünlüklü politikalarla aşılabilecektir. İktidarın yönetememe hali, krizleri derinleştirmekte ve toplumu kaosa sürüklemektedir. Güvenli çalışma alanı sağlamak siyasal iktidarın sorumluluğundadır. Sağlık Bakanı başta olmak üzere sorumluluğunu yerine getirmeyen yetkililer, derhal istifa etmelidir. Bizler bu konuda, yaşam hakkını savunmaya devam edeceğimizi, emekçilerin çalışma koşulları için ve halkın daha iyi bir sağlık hizmeti alabilmesi için mücadeleye devam edeceğimizi tekrar ifade ediyoruz.”
Umdu Sivil Toplum Kuruluşları olarak çözüm önerilerini ise maddeler halinde şöyle sıraladı:
“1-Kapsamlı bir sağlıkta şiddet yasasının çıkarılarak etkin uygulanması ve saldırganların tutuklu yargılanması
2-Caydırıcı cezai müeyyide sisteminin getirilmesi
3-Sağlıkta şiddet uygulayanlara belirli süreli sağlık hizmeti sunumunun kolluk kuvvetleri eşliğinde yapılması
4-Kamu spotları ve Milli eğitim sistemi destekli sağlık okuryazarlığının artırılması gerekmektedir.”
KAYNAK: SUR AJANS