5 Nolu Cezaevi Hafıza Müzesi Girişim Gurubu adına açıklamayı Rahime Kesici Karakaş okudu.
Kürtçe ve Türkçe okunan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Türkiye’de askerler darbeci geleneğini sürdürüp “sivil yönetime” el koyarak 12 Eylül 1980’de askeri bir darbe yaptı. Bu askeri darbe sonucunda, Türkiye sınırlarının tümü açık bir cezaevine dönüştü. Yüz binlerce insan soruşturmaya tabi tutuldu, gözaltına alındı, binlercesi tutuklandı. İşkencehanelerde ve cezaevlerinde yüzlerce insan işkence ve kötü muameleden ötürü öldü – öldürüldü, binlercesi sakat kaldı. Binlerce insan idam cezasından yargılandı, 50 kişi idam edildi. Türkiye cezaevleri özel uygulama alanlarına dönüştü, birer işkence merkezi oldu. Ancak bir yer vardı ki, sadece basit bir işkence merkezi olmadı; ayni zamanda siyasal-sosyal bir deney merkez1, insanların kimliklerinin yok edilip, teslim alınmak üzere kurulmuş asimilasyon okulu, şiddetle beslenen özel bir kişiliksizleştirme laboratuvarıydı. Orası Diyarbakır 5 Nolu Cezaeviydi…
Diyarbakır 5 Nolu Cezaevini burada tekrar anlatmaya gerek yok; herkesin malumu: Yapılan bir araştırmada, “Dünyanın gelmiş geçmiş en kötü 10 cezaevinden” birisi; özel uygulamalarıyla ve işkenceleriyle en ünlüsü. İşte bu, binlerce insanın yaşamında derin izler ve acılar bırakan 5 Nolu Cezaevi, mevcut hükümetin aldığı karar doğrultusunda 20 Ekim 2022 tarihinde boşaltılarak Adalet Bakanlığından alınıp Kültür ve Turizm Bakanlığına devredildi. Bir duyuruyla da “cezaevinin müze yapılacağı” söylendi. Bizler, 5 Nolu’da 1980-84 yıllarında yaşanan bu vahşet döneminin tanıkları olarak, cezaevinin müze yapılması ile ilgili alınan kararlarda muhatap olmak ve bu süreçte müdahil olmak istiyoruz.
Süleymaniye Emna Sor ve Bu amaçla, dünyada, Macaristan Terör evi, Türkiye’de Sinop-Ulucanlar emsallerinde olduğu gibi, cezaevinin aslına uygun bir şekilde yenide dizayn edilmesini, o cezaevinde yatanların ve o günleri yaşayanların görüş ve önerileri mutlaka dikkate alınması gerektiğini söylüyoruz.”
RSS
Twitter
Facebook
Youtube
Google+
Instagram
KİME ÇALIŞAN GAZETECİLER?
Soyan kim?
Güç zehirlenmesi
Bu kışın ayazı çok olacak
DEDAŞ halktan ne istiyor? Bunun adı zulüm…
Diyarbakır’da kavşak karmaşası
Reyting uğruna kimse bunu yapmamalı…
Söylemeden olmaz, Afganistan’da ki gerçek
Bu nasıl bir kurumsallık
Umut ahlaki bir sorumluluk
Bu vahşet değil de nedir?
Aşı tercih değil, toplumsal sorumluluk