DEM Parti Bitlis mitinginde konuşan siyasetçi Leyla Zana, seçimi kazanmaları durumunda kentlere kutlama ziyaretinde bulunacağını belirterek, “Sandıklarınıza sahip çıkın” dedi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Bitlis İl Örgütü, seçim çalışmaları kapsamında Ulucami Meydanı'nda miting yaptı. Mitinge, siyasetçi Leyla Zana, DEM Parti milletvekilleri ile yüzlerce kişi katıldı.

Yurttaşların yoğun ilgi gösterdiği miting öncesinde davul zurna ile halaya duruldu. Mitingde, “Jin jiyan azadî”, "Direne direne kazanacağız" sloganları atılırken, özgürlüğün sembolü olan beyaz güvercinler uçuruldu.

Eşbaşkan adayları konuştu

Mitingde ilk olarak söz alan DEM Parti Bitlis milletvekili Hüseyin Olan,  10 yıl önce belediyeyi aldıklarını ve yeniden alacaklarını söyledi. Ardından konuşan DEM Parti Bitlis Belediyesi Eşbaşkan adayı Sümeyye Kızılkaya, “Kentimizi kadınlarla yöneteceğiz ve Bitlis bir kadın kenti olacak. Kadın düşmanı politikalarla mücadele edeceğiz. Biz inanıyoruz ki kazanacağız. Zaman bizim zamanımızdır” dedi.

Eşbaşkan adayı Nezir Karabaş da kentte Kürt izlerinin silinmeye çalışıldığını belirterek, asimilasyona dikkati çekti. Bitlis’in birçok alanda geriletildiğini ifade eden Karabaş, “Burada 1 Nisan’dan sonra hiç kimse ötekileştirilmeyecek. Kadın erkek ayrımı olmayacak. Biz belediye olarak herkese tek tek hizmet edeceğiz. Bize oy vermiş vermemiş bakmadan sizlere hizmet edeceğiz” diye konuştu.

‘Barışı kuralım’

Daha sonra konuşan DEM Parti Ağrı milletvekili Sırrı Sakık, AKP belediyelerinin “hırsızlık” yaptıklarını ve halkın iradelerini gasp ettiğini belirtti. Sakık, Erdoğan’ın Diyarbakır’daki genel seçimlerde az oy aldıklarını söylediğini hatırlatarak, “Ey Erdoğan sen Kürtlere kayyım atayacaksın, sen çözüm sürecini buzdolabına koyacaksın ondan sonra böyle diyeceksin. Şimdi bakıyoruz yeni savaşa hazırlanıyorlar. Bu belediyeler barış belediyeleri olacak, savaşın belediyeleri olmayacak. Siz SİHA’larla övünüyorsunuz. Büyük devlet adamları savaş çığırtkanlığı yapmaz. Büyük devlet adamları barışı inşa ettiği zaman baş tacı olur. Gelin, barışı kuralım. Kürtler de Türkler de savaştan yoruldu” diye belirtti.

‘Siz bu ülkeyi çürüttünüz’

Daha sonra söz alan Leyla Zana, “Eğer barış, özgürlük olsaydı bu ülke daha iyi olacaktı. Üretim şeklimiz tarım ve hayvancılıktır. Bu iki bile bütün Ortadoğu’yu bu anlamda beslerdi. Fakat şu an yaylalarımız yasaklanmış. Yasaklanınca hayvanda da azalma oldu. Ben inanıyorum ki siz ayda bir 1 kilo et bile alamıyorsunuzdur. Sadece biz de değil, Türkiye’dekiler de sabahın karanlığında ekmek kuyruğuna giriyorlar. 15 bin lira alan bir öğretmen, nasıl ayakta duracak. Onlar nasıl yaşayacak. ‘Bu ülkede tokuz, önümüzü görüyoruz’ diyen hiç kimse yoktur. Vicdan vicdan diyorum. Siz bu ülkeyi çürüttünüz” dedi.

‘Kürtler kadınlara önem vermiştir’

Siyasal alandaki partilerin kutuplaştırmayı derinleştirdiğini ve halkları birbirinden uzaklaştırdığının altını çizen Zana, şöyle devam etti: “Siz değerinizi bilin. Bu ülke sizin sayenizde ayaktadır. Malın mülkün emrine giren köledir. Şükür ki bizim toplumda böyle bir şey yok. Kürt halkı 1996’ya kadar anneleriyle anılıyordu. Bu şu anlama geliyor, Kürtler kadınlara önem veriyor. Medrese bilimi sadece ibadet değil, astroloji, fizik, coğrafya da vardı ve oralar üniversiteydi. Şu anki gençler çok daha şanslı. Siz tarihinizi öğrenip ve geleceğinizi inşa edin.”

‘Sandıklarınıza sahip çıkın’

Herkesi seçim günü sandıklarına sahip çıkmaya çağıran Zana, şunları söyledi: “Eğer çok çalışıp kazanırsanız. Ben bütün kentlere tek tek kutlamaya gideceğim. Muş, Colemêrg, Agirî, İdir, Qers, Erzirom, Mêrdin her şehrimize selam olsun. Ben tüm partilere sesleniyorum; yüz yıldır Kürtler her şeyi kendileri yapmıştır. Onlar bizim kültürümüz, siyasetimiz, ekonomimiz sayesinde ayakta kalıyor. Dün altın vermekten bahsediyorlardı. Altınlarınızı alın, kendiniz üzmeyin. Onların her şeyleri bizden gidiyor. Biz Türkiye ve Kurdistan kardeşçe yaşasın istiyoruz. Birbirimize ihtiyacımız var. Fakat eğer siz kendinize sahip çıkmazsanız, kimse size sahip çıkmaz. Sandıklarınıza sahip çıkın kendinize sahip çıkın.