Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu (İKK) üyeleri, Suriçi Kentsel Sit Alanı'nda yapılan restorasyon çalışmalarına ilişkin açıklama yaptı. SİT Alanı’nın bulunduğu Yenikapı'da yapılan açıklamada, "Hafızamızı, tarihimizi yıkmaktan vazgeçin" pankartı açıldı. İKK Sekreteri Doğan Hatun, 6 yıl sonra ilk defa Suriçi’ne gelerek bir açıklama yaptıklarını belirtti. Sur’da tarihten eser kalmadığını ve yerine “ucube” diye tabir ettiği şuan ki yapıların yapıldığını söyleyen Hatun, “Sur’da yaşayan aileler 6 yıldır mağdur durumda. Yapılan yapılardan hiçbiri Sur halkına teslim edilmedi. Diğer yasaklı mahaller Yenikapı Sokak’ta ticari amaçla yapılan yapılara kurban edildi” dedi.
Suriçi Kentsel Sit Alanı'ndaki tescilli sivil mimari yapılarda sürdürülmekte olan restorasyon çalışmaları için inceleme izinlerinin yanlış ve aykırı tablonun ortaya çıkmasını engellemek amacıyla verilmediğini vurgulayan Mimarlar Odası Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Ferit Kahraman, “Fakat hiçbir engel var olan gerçeklerin üzerini örtemeyecektir. Çatışmalı süreçten sonra yetkinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığına, Toplu Konut İdaresi Başkanlığına devri ile birlikte alan talan edilmiştir. 2016 yılından bugüne Bakanlığın Kentsel Sit Alanındaki bütün uygulamaları, yapılan yıkımlar, hafriyat ve kazı çalışmaları, yeni yapıların inşası ve restorasyon faaliyetlerinin bir kültürü ve tarihi yok etme çalışmalarına dönüştüğü görülmektedir” diye ifade etti.
Karaman son olarak Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne şu soruları yöneltti:
Surlarda yürütülen restorasyon çalışmalarını inceleme izni ilgili kurum tarafından veriliyor iken Suriçi Kentsel Sit Alanında yapılan restorasyonları inceleme izni neden verilmemektedir?
Surların restorasyon çalışmaları için her hafta yapılan haber ve paylaşımlar halkın takdirine sunuluyor iken Suriçindeki tescilli yapılarda süren 5 yıllık çalışma neden basın ve medyada paylaşılmamaktadır?
Defalarca basın açıklaması yapmış olmamıza ve izin başvurusunda bulunmamıza rağmen yanlış ve aykırı uygulamalar yok ise yetkililer neden çıkıp bir açıklama yapma cesaretinde bulunmuyor?
Yeni inşa edilen ucube yapılar gibi her şey olup bittikten, yapısal izler, özgün dokular yok edildikten, arkeolojik katmanlar tahrip edildikten sonra bunun hesabını kimler verecektir?
Kültürel Mirasa sahip çıkılıyor ve korunuyorsa, süreçler neden şeffaf yürütülmemektedir?
Hak sahipleri neden sürece dahil edilmemekte, çalışmalar neden katılımcı bir şekilde yürütülmemektedir?
UNESCO Dünya Kültürel Miras Alanı olması sebebiyle, Reaktif İzleme Komitesi yakın zaman içerisinde alan ziyareti gerçekleştirecektir. Bize açmadığınız kapıları, onlara da kapatabilecek misiniz?
RSS
Twitter
Facebook
Youtube
Google+
Instagram
KİME ÇALIŞAN GAZETECİLER?
Soyan kim?
Güç zehirlenmesi
Bu kışın ayazı çok olacak
DEDAŞ halktan ne istiyor? Bunun adı zulüm…
Diyarbakır’da kavşak karmaşası
Reyting uğruna kimse bunu yapmamalı…
Söylemeden olmaz, Afganistan’da ki gerçek
Bu nasıl bir kurumsallık
Umut ahlaki bir sorumluluk
Bu vahşet değil de nedir?
Aşı tercih değil, toplumsal sorumluluk