Kürtçe röportaj yaptığı için müteahhitleri derneği görevinden alınan iş adamı aynı zamana istifa eden Nedîm Şimşek’in basın açıklaması ‘’KAMIAD (Kamu Müteahhitleri ve İş İnsanları Derneği) kurucu genel başkan yardımcısı ve şu an başkan vekiliyim. Kürtçe yayın yapan ulusal bir kanala röportaj verdiğim için, sözde bunu KAMIAD yönetim kurulundan habersiz yaptığım şeklinde asparagas bir anlayışla savunmam istenmiş ve KAMIAD’tan disiplin kuruluna sevk edilmiştir. (KAMIAD WhatsApp grubunda konuyla ilgili fikir alışverişi yaptığım belgeler elimde mevcuttur.) Sırf Kürtçe bir kanala çıktığım için karşı bir yıldırma (ayrıştırma) politikası başlatıldı ve bugün bütün süreci tüm şeffaflığıyla anlatacağım.

Kamu müteahhitleri Platformu olarak, 2021 yılında pandeminin etkisiyle %300-400 oranında artan fiyat farkları nedeniyle birçok meslektaşımızın iflasın eşiğine gelmesi üzerine bir süreç başlattık. Bu süreçte, platform olarak başta meclisteki tüm partilerle görüşmeler gerçekleştirerek sorunlarımızı dile getirmeyi amaçladık. Ayrıca, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile de görüşmeler yaptık ve bu görüşmeler sonucunda kısa süre içinde fiyat farkı ve tasfiye kararnamesi açıklandı. EK-5 ve EK-6 maddeleriyle bu kararnameler yürürlüğe girdi. Ancak, sektörümüzün bir dernekleşme ihtiyacı olduğunu, o dönem kendi içimizde yaptığımız istişarelerle anladık.

Bu süreçte, şahsım başta olmak üzere Enes Nasıroğlu, Mehmet Fidan, İlyas Çağrı İnce, Ali Adıgüzel ve Engin Serhat Meyveci ile birlikte dernekleşme adımlarını attık. Dernek amacına hizmet etmediğinden ötürü, 15 kurucu üyemizden 9'u farklı zamanlarda istifa etmiştir. Bugün itibarıyla sadece 6 kurucu üyemiz görevine devam etmektedir. 27 Haziran 2022 tarihinde kurulan, 15 kurucu üyeden oluşan derneğimizin kuruluş sürecinde hiçbir üyemiz daha önce dernek faaliyetlerinde aktif rol almamıştı. Bu nedenle, dernek tüzüğüne kadar her şey tamamen benim ve Diyarbakır’daki yerel destekçilerimizin katkısıyla oluşturuldu.

İlk kongremizi, kuruluşun 6. ayında, 14 Ocak 2023 tarihinde gerçekleştirdik. Bu kongrede, yönetim kurulu üyemizi sayısını 15'ten 21'e çıkardık. Amacımız, ülkenin her bölgesine hitap eden bir yönetim oluşturmaktı.

4 Şubat 2023'te yaptığımız görüşmelerde, torba yasasında birçok meslektaşımızın yasaklı olduğunu öğrendik ve meclisteki tüm partilerle görüşmeler gerçekleştirdik. Maalesef 2023 yılının sonlarına doğru EK-7 kararnamesi çıktığında, Mehmet Fidan ve ben, başkana bu yasanın yalnızca TOKİ müteahhitlerine yarar sağladığını dile getirdik ve başkandan acilen Zoom toplantısını yapmamız gerektiğini ifade ettik. Ancak buna rağmen başkan, Zoom toplantısını bile ancak 4 gün sonra düzenleyebildi. Bu süreçte, kanun taslağı mecliste yasalaştı. Çıkan yasa sadece TOKİ müteahhitlerine fayda sağladı ve dernek olarak meslektaşlarımıza hiçbir katkı sunamadık. O süreçte derneğimizin meslektaşlarımızın amaçlarına hizmet etmediğini ve katkı sunmadığını defalarca yönetim kurulu toplantısında dile getirdik.

Son olarak, mevcut başkan 30 Ağustos Cuma günü yönetim kurulu grubuna attığı mesajda şu ifadeleri kullandı: 

"Değerli arkadaşlar, çok önemli bir konu hakkında Zoom toplantısı yapmamızın elzem olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle yarın akşam için zaman ayırmanızı ve olağanüstü bir toplantı yapmayı öneriyorum. Yarın akşam saat 21:00’de müsaitseniz ve çoğunluğu sağlayabilirsek bir Zoom toplantısı gerçekleştirelim. Hepinize iyi akşamlar dilerim. Lütfen teyit veriniz." 

Bu mesajdan sonra toplantı saatini ve tarihini bekledim. Konunun çok önemli olduğunu düşündüğüm için toplantıya katıldım, ancak toplantıya girer girmez gündemin Kürtçe Kanala verilen bir röportaj olduğunu öğrendim. Çoğu yönetim kurulu üyesinin bu durumdan haberdar olduğunu fark ettim; ancak benim haberim toplantı sırasında oldu. Önceden bir kurul toplantısı yapıldığı ve konuşulduğu belliydi. Oysa ki dernek yönetim kurulunun görsel ve yazılı basına sürekli kullanılmasının ve demeçlerin verilmesinin çok önemli olduğunu yönetim kurulunda defalarca dile getirdik. Şahsım, yerel ve ulusal basına sektörel konular hakkında defalarca demeçler vermiş biri olarak Kürtçe kanala daha önce 28.11.2023 tarihinde katıldığımı ve bunu yönetim kurulu WhatsApp grubunda paylaşmıştım. O dönem sorun etmeyen yönetim kurulu, bugün neden aynı Kürtçe kanala verdiğim röportajı sorun ettiğini anlamamakla birlikte kamuoyunun vicdanına bırakıyorum.

Yönetim kurulu Zoom toplantısında, üyelerin çoğu benim istifa etmem gerektiği konusunda baskı yaptı. Yapılan oylamada, yönetim kurulunun %99'u, Kürtçe Kanal’a katıldığımı öne sürerek beni haksız yere hedef gösterdi ve KAMIAD sayfasından yapılan ilk açıklamalarında Kürtçe ve Kürtlere tahammülsüzlüklerini belli ettiler.

Daha sonra, üyelerden ve kamuoyundan gelen tepkiler üzerine, iki saat geçmeden yeni bir açıklama yapıldı. Bu açıklamada "Türk-Kürt kardeştir" denilerek şahsımı hedef alıp kişisel çıkarlarla derneği karaladığım ifade edildi. Derneğin disiplin kuruluna sevk edildiğim belirtilirken, bu açıklama yönetim kurulu kararı gibi gösterildi. Ancak ilk açıklama yönetim kurulu WhatsApp grubunda paylaşılıp oylama sunulurken, ikinci açıklama yönetim kurulu ile asla paylaşılmadı. Başkan ve yandaşları kapalı kapılar ardında açıklamayı hazırladı. Bu, yönetim kurulu kararı değildir ve birçok yönetici bu açıklamadan haberdar değildir. Sözde şeffaflık, ilkeli duruş ve hukuk savunan kişiler, ikinci açıklamayı yönetim kuruluna sunmadan yaparak kendi yandaşlarıyla bu kararı almıştır. Belgeleri elimde mevcuttur. Bu açıklamada beni hedef göstermelerinin nedeni yalnızca kimliğim ve duruşumdur.

Olayın gerçek yüzü ortaya çıktıktan ve kamuoyuna yansıdıktan sonra gördüğüm büyük destek, haklılığımı ve gururlu duruşumu sürdürmeye olan kararlılığımı artırmıştır. Benimle birlikte kimliğiyle gurur duyan birçok arkadaşımın da bana karşı yapılan bu tutuma karşı dayanışma içinde bulunması ve bu zihniyetle olan mücadeleyi toplu istifayla sürdürmesi beni oldukça gururlandırmıştır.  

Ayrıca, 14 Eylül’de yapılan yönetim kurulu toplantısında sosyal medya paylaşımlarımdan ötürü tekrar disipline sevk edildiğimi öğrendim. 

Kamu Müteahhitleri ve İş İnsanları Derneği’ni, bu tür ayrımcı ve ırkçı tutumlardan arındırmak için daha adil, daha kapsayıcı bir politika izlemeye davet ediyor ve derneğin, tüm üyelerinin din, dil ve ırk gözetmeksizin eşit haklara sahip olduğu bir ortam yaratması gerektiğine inanıyoruz. Bu, sadece benim ya da benim gibi tutumlara maruz bırakılmış arkadaşlarım için değil, tüm Kürt iş insanları ve diğer azınlık gruplar için kritik bir öneme sahiptir.

Bu açıklamayı yaparak, yalnızca kendim için değil, benimle birlikte birçok arkadaşımın da haklarını savunmak amacıyla bu adımı atıyor ve istifa kararımı büyük bir gururla duyuruyorum. Herkesin eşit haklara sahip olduğu bir toplum için mücadelemiz devam edecektir.

Bana destek veren ve bu tutuma karşı susmayan herkese teşekkür ederim.

Saygılarımla,’’ 

Nedim Şimşek