Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi’nin konuk ettiği Saadet Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Temel Karamollaoğlu, Diyarbakır’da Sivil Toplum, meslek odaları ve gazeteciler ile bir araya geldi. Karamollaoğlu, Saadet Partisi tarafından hazırlanan 11 sayfalık Kürt sorunu raporunu da ilk kez burada açıkladı. Raporun ardından söz hakkı verilen katılımcılar, raporu eleştiren konuşmalar yaptılar. İlk kez Diyarbakır’da Kürt sorunuyla yüzleşen Karamollaoğlu’nun okuduğu raporun bazı bölümlerine eleştireler geldi.
Raporda, Kürtlerin temel haklarının inkâr edilmesi ve adeta asimilasyona maruz kalması, etnik problemleri; Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin sosyo-ekonomik olarak geri bırakılmasının da kalkınma sorununu ortaya çıkardığını, hem kimlik hem de ekonomik geri bırakılmışlığın istismar edilecek bir zemin oluşturduğu ifade edildi.
Katılımcılar, temel hak ve özgürlüklerin demokrasi sorunu olduğunu, Kürtlerin ise bir statü sorunu olduğu ifade edilerek, Karamollaoğlu’ndan yaklaşımlarını sordular. İHD Başkanı Raci Bilici, raporda eksik gördüğü, Kürtlerin halk olduğunu, bu haktan kaynaklanan hakları olduğunu ve statü tanınması gerektiğini ifade ederek, ‘’Kürt sorununun muhataplarıyla müzakere edilerek, demokratik siyasetin önünün açılması gerektiğini” savundu.
Raporda yer alan, Kürt meselesinin sadece Türkiye’nin sorunu olmadığı İran, Irak ve Suriye’de önemli oranda Kürt nüfusu bulunduğu, bu nedenle Türkiye, İran, Irak ve Suriye’nin bir araya gelerek meseleye hak, adalet ve kardeşlik çerçevesinde bir çözüm üretmeleri gerektiği ifade edildi.
Konuşmacılar, 4 ülkenin ancak, Kürtlerin oluşumuna karşı bir araya geldiğini, ‘’Irak Kürdistan bölgesel yönetiminin Irak’tan ayrılmak istendiğinde Türkiye ve İran’ın bir araya gelerek düşmanca tavır sergilediği ifade edilerek, ‘SP, bunu nasıl gerçekleştirecek” diye soruldu.
DTSO Başkanı raporu eksik buldu
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya ise, asıl olan Kürt sorununun çözümü olduğunu ifade ederek, “Özgürlük alanının geliştirilmesi gibi operasyonda daha insancıl davranılması, Kürt sorunundan kaynaklanan sonucu ortadan kaldırır. Asıl sorun ise devam eder. Sorunun temeline ait çözüm önerileri yok, şiddet nasıl sonlandırılacak. Ortadoğu ülkelerde yaşayan Kürtlerin statüleriyle ilgili yaklaşım nedir. 4 ülkeyle bu sorunu çözerim demesi doğru sonuç üretmez. SP, bu raporla Kürtlerden oy alamaz. Önemlidir değer verilmesi gerekir. Toplumsal barış, temel hak ve özgürlüklerle ilgili önemli açıklamalardır. Ama Kürt sorununu çözemez’’ dedi.
Kürt gazeteciden Kürdistan sorusu
Gazetecilerden Ferat Mehmetoğlu sorduğu soruda; "Bu coğrafyanın adı 1921 Anayasasında Kürdistan olarak tanımlanıyordu. Şimdiki zamanda Kürdistan sözcüğünü sarf eden ya tutuklanıyor ya da ceza almış oluyor. Ne parlementoda ne de televizyonlarda Kürdistan'ı dile getirmek mümkün değil. Şuan Kürdistan'ı dile geitrdiğim için yarın aranızda olmayabilirim. Ama yakın bir tarihe kadar Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan bol bol dile getirip, hatta Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Sayın Barzani ile bir araya geldiğinde bayraklı karşılamalar da yapılmıştır. Sizin cumhurbaşkanı adayı olarak bu bölgede yaşayan Kürtler'e Kürdistan için vaadiniz nedir? Bu coğrafyanın adını yine Kürdistan olarak tanımlar mısınız? dedi. Karamollaoğlu daha sonra cevaplar bölümünde bu soruya şöyle cevap verdi; "Bizim coğrafi sözcüklerle problemimiz yoktur. Dileyen dilediğini kullanabilir" dedi.
RSS
Twitter
Facebook
Youtube
Google+
Instagram
KİME ÇALIŞAN GAZETECİLER?
Soyan kim?
Güç zehirlenmesi
Bu kışın ayazı çok olacak
DEDAŞ halktan ne istiyor? Bunun adı zulüm…
Diyarbakır’da kavşak karmaşası
Reyting uğruna kimse bunu yapmamalı…
Söylemeden olmaz, Afganistan’da ki gerçek
Bu nasıl bir kurumsallık
Umut ahlaki bir sorumluluk
Bu vahşet değil de nedir?
Aşı tercih değil, toplumsal sorumluluk