Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın “Cezaevlerinde işkenceye, kötü muameleye hükümet olarak bugüne kadar hiç göz yummadık, bundan sonra da göz yummayız" şeklindeki sözlerine ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın “Cezaevlerinde işkenceye, kötü muameleye hükümet olarak bugüne kadar hiç göz yummadık, bundan sonra da göz yummayız" şeklindeki sözlerine ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Cezaevlerinde en az 50 bin kapasite fazlasının olduğu belirten Gergerlioğlu, “90 bin kişi de şu anda izinde olmasına rağmen 50 bin fazla mahpus görünüyor, cezaevleri ağzına kadar dolu ve bundan dolayı ağır ihlaller oluyor, en başta sağlık hakkı ihlalleri oluyor” dedi. Adalet Bakanlığı’na defalarca soru önergesi verdiklerini kaydeden Gergerlioğlu, Bozdağ’a, “Selefin Abdulhamit Gül tel tel dökülüyordu ve sonunda onu gönderdiler. Şimdi kendisi geldi Bozdağ, şu anda 29 Ocak’tan beri 175 soru önergesi kendisine sormuşum, bana verdiği cevap sayısı 0. İnsanın bir yüzü kızarır” dedi.
‘BİR CEZAEVİ GERÇEĞİ VAR
Cezaevlerine dair aradıkları hiçbir kurumun kendilerine yanıt vermediğini belirten Gergerlioğlu, “Tel tel dökülen bir cezaevi gerçeği var. Bakın zaten fazla miktarda mahpus var, denetimli serbestlikler verilmiyor, cezaevi gözlem kurulları ikinci mahkeme haline getirilmiş. Koşullu salıverilmeler verilmiyor ve şu anda kitap, dergi, yayın hakları verilmiyor. Sohbet, spor hakları verilmiyor ve şu anda gerçekten hak ihlalleri zirvede” dedi.
ÇIPLAK ARAMA
Gergerlioğlu, cezaevinde yaşanan ihlalleri şöyle sıraladı: “Birçok cezaevinde darp iddiaları var, Kırıkkale Cezaevi’nde kamera görüntülerinin önünde mahpusun kolunu kıran infaz koruma memuru görüntüsü vardı ve örtbas edildi, aradan 3-4 yıl geçti Anayasa Mahkemesi buna ihlal kararı verdi. Kürt mahpuslar çoğunlukla batı illerine gönderiliyor. İnsanların evlerine en uzak cezaevine gönderilmesi bir kural haline getirilmiş. Çiğdem Çelik Sivas Cezaevi’nden yazmış. ‘22 aydır 2 kızımı göremiyorum’ diyor. Binlerce mahpus yaşlı, anne babasını, eşini çoluk çocuğunu uzun bir süredir görememe durumu ile karşı karşıya. Mahpus yakınları cezaevlerine gidiyor, çıplak aramalara uğruyor, kadınlar çıplak aramaya uğruyor, ped aramalarına uğruyor. Utanç verici, biz bunları soruyoruz tek birine cevap verilmiyor.”
HASTA TUTUKLULAR
Tutuklulara kelepçeli muayenenin dayatıldığı belirtilen açıklamada, “Kelepçeli muayene olmak istemediği için aylardır hastaneye gidemeyen veya hastaneye gittiği zaman doktor odasından darp edilerek çıkarılan insanlar var. Hasta mahpuslar cezaevlerinde ölüyor. Nusret Muğla 86 yaşında bir hasta mahpus, ATK işlemleri gecikti, İzmir Cezaevi’nde öldü. Yusuf Bekmezci, ATK bile ona rapor verdi, fakat savcılık tarafından engellendiği için mahpusken hayatını kaybetti. Ayşe Özdoğan çok yakından takip ettiğim bir hasta mahpus, çok ağır 4. evre kanser hastası, defalarca başvurular sonucunda ancak infaz erteleme alabildi. Mehtap Şentürk Sincan Kadın Cezaevi’nde bir MS hastası, yüzde 85 engelli felçli bir hasta. Şu anda da Sincan Cezaevi’nde hastane koğuşunda annesi başında durmak zorunda, başvurular yapılıyor halen infaz erteleme verilmiyor. Nesrin Gençosman gencecik, 30 yaşında bir öğretmen, sağlık hakkı ihlali yaşadığı için 4 yıldır soruyoruz” ifadeleri yer aldı.
POLİSİN İTİRAFÇILIK DAYATMALARI
Kayseri Cezaevi’nde tutulan Bengisu Demirel’in, “yakınlarını ziyaret” adı altında polisler tarafından ziyaret edilip itirafçılığa zorlandığı belirtilen açıklamada, “Savcılığa soruyoruz; ‘Kardeşim mahpusun istemediği bir kişi nasıl gelip ondan itirafçılık yapmasını isteyebilir? Nasıl oluyor bu mahpusun kabul etmediği kişiler bu görüşü yapıyor?’ cevap yok. Gümüşhane Cezaevi’nde Mustafa Kabakçıoğlu’nun ölümü ile ilgili 1.5 yıldır sorularımıza cevap yok. Nesrin Gençosman gencecik, 30 yaşında bir öğretmen, sağlık hakkı ihlali yaşadığı için 4 yıldır soruyoruz. 4 yıldır sorularımıza cevap verilmemiş. Garibe Gezer Kandıra Cezaevi’nde intiharından önce de defalarca sormuştum, bana mektup yazmıştı Garibe hanım, cevap verilmedi. Adalet Bakanlığı tarafından intiharından sonra soru önergesi sordum, 4 aydır cevap verilmiyor. Sn. Bekir Bozdağ hiç utanmıyor musun? Bir intihar hakkında soruduğum soruya cevap vermiyorsun ve hiç utanmadan bunları söyleyebiliyorsun” diye kaydedildi.
‘YATAĞA KELEPÇELİ HAYATINI KAYBETTİ’
Kelepçeli halde yoğun bakımda kolu, ayağı çift kelepçe tarafından yatağa bağlanarak hayatını kaybeden hasta tutukluların olduğuna da vurgu yapılan açıklamada, “Koçer Özdal, Mustafa Akyol Patnos Cezaevi’nden. Veysel Atasoy Kütahya Cezaevi’nden. Abdo Boran yakın zamanda vefat etti 1 hafta oldu, hastane sağlık kurulu bile ona infaz erteleme vermesine rağmen adli tıp kurumu inatla bilinci olmayan yoğun bakımlık olan bir hastaya infaz erteleme vermedi ve maalesef servisteki hasta çift kelepçeli takip edildi ve o şekilde hayatını kaybetti. Abdo Boran Diyarbakır Gazi Yaşargil Mahpus Koğuşu’nda. Bunlar insanlara korkunç işkenceler değil mi? Ben size tek tek adres, isim veriyorum Sn. Bozdağ, hiç duymuyor musun? Yüzün kızarmıyor mu” diye soruldu.
ŞÜPHELİ ÖLÜMLER
Açıklamanın devamında şunlar yer aldı: “Elâzığ T Tipi Cezaevinde 17 yaşında genç kendini asıyor, Adalet Bakanlığından tek bir kelime cevap yok. Elazığ T Tipi Cezaevi’nde suçsuz, günahsız bir insan Umut Bulut 17 yaşında bir çocuk, savcının huzurunda diyor ki: ‘Beni tutuklarsanız intihar ederim çünkü ben suçsuzum.’ Savcı tutuklamaya sevk ediyor, hâkim tutuklama veriyor, Elazığ T Tipi Cezaevi’ne gidiyor 1.5, 2 saat içinde kendini asarak intihar ediyor. 39 dakika kameralar önünde sallanıyor, 1 infaz koruma memuru gelip müdahalede bulunmuyor, bunlar kamera ile tespit edilmiş. Sinan Kaya Iğdır S Tipi Cezaevi’nde karaciğer nakilli bir hasta, ırkçı, ayrımcı muamelelere maruz kalmış, ihlal üstüne ihlal ve 2 hafta önce de intihar etti.”
‘SORU ÖNERGELERİNE CEVAP VER’
Yaşanan ihlallere rağmen bakanlığın devreye girmediği belirtilen açıklamada, “175 tane soru önergesi sormuşum Bozdağ, o tür iftarlarda atıp tutacağına, benim soru önergelerime cevap ver. Kimsenin bilmediği bilgi belgeyi sunamadığı yerde böyle boş boş konuşmak kolay. Ben net, bilgi, belge, raporlarla konuşuyorum. Niye raporları engelliyorsunuz? Niye raporlara cevap veremiyorsunuz” diye soruldu.