Kürt müziğinin önemli sanatçılarından Aram Tigran’ın eşi Sirvart Melikyan, sanatçının bütün eserlerinin telif ve yayım hakkını yayımlaması için Alman-Kürt Kültür Enstitüsü ile sözleşme imzaladı. Alman-Kürt Kültür Ensitüsü Kürt müziğinin önemli sanatçılarından Aram Tigran’ın eserlerinin yayım ve telif hakkını aldı. Melikyan, sözleşme ile birlikte Aram Tigran’ın eserlerinin bundan sonra uluslararası mecralarda koruma Enstitü koruması altına alındığını belirterek, izinsiz bir şekilde eserleri yayınlayan müzik firmalarına yayınlarını geri çekme çağrısında bulundu: “Aram Tîgran´in tüm haklarının en doğru şekilde temsil edilip korunmasına dair bana vasiyeti vardı. Alman-Kürt Kültür Enstitü ile imzaladığımız bu sözleşmeyle birlikte çok önemli bir adım attık.” Dedi. Sirvart Melikyan ayrıca Enstitü ile birlikte Aram Tîgran´ın en büyük özlemi olan Rojava´da kendi adına bir vakıf kurulması sürecini hayata geçirmek istediklerini de söyledi.
ARAM TİGRAN HAKINDA
8 Ağustos 2009'da hayatını kaybeden ve "Apê Aram" olarak sevilen Ermeni besteci Aram Tigran, 1915'te Diyarbakır'dan sürülen bir ailenin oğluydu. Ölümünden sonra en büyük vasiyeti memleketi olan Diyarbakır'a gömülmesine izin verilmemişti. Diyarbakır'da kendi adıyla açılan konservatuarın faaliyetlerine ise kayyım döneminde son verildi. 1915'te Ermeni Soykırımı sırasında Diyarbakır'dan sürülen bir ailenin oğlu olarak 1934'te Suriye'nin Kamışlo ilinde dünyaya geldi. Hayatı boyunca Kürtçe, Ermenice ve Arapça dillerinde şarkılar söyledi. Sanatçı, dokuz yaşında müzikle ilgilenmeye başladı ve ud çaldı. 1966'dan sonra Ermenistan'ın başkenti Erivan'a giderek, Erivan Radyosu'nda 18 yıl çalıştı. 1995'ten sonra Atina'ya yerleşti. Hayatı boyunca pek çok albüm çıkardı. 2009 Newroz kutlamaları için geldiği Diyarbakır'da rahatsızlandı, sanatçıya kaldırıldığı hastanede anjiyo yapılmıştı. 6 Ağustos 2009'da Yunanistan'da tedavi gördüğü hastanede beyin ölümü gerçekleşti ve 8 Ağustos 2009'da hayatını kaybetti. Vasiyeti Diyarbakır'da defnedilmekti fakat Türkiye vatandaşı olmadığından isteği Türk hükûmeti tarafından reddedildi ve Brüksel'de toprağa verildi. Sanatçının mezarına Diyarbakır'dan götürülen toprak dökülmüştü.
RSS
Twitter
Facebook
Youtube
Google+
Instagram
KİME ÇALIŞAN GAZETECİLER?
Soyan kim?
Güç zehirlenmesi
Bu kışın ayazı çok olacak
DEDAŞ halktan ne istiyor? Bunun adı zulüm…
Diyarbakır’da kavşak karmaşası
Reyting uğruna kimse bunu yapmamalı…
Söylemeden olmaz, Afganistan’da ki gerçek
Bu nasıl bir kurumsallık
Umut ahlaki bir sorumluluk
Bu vahşet değil de nedir?
Aşı tercih değil, toplumsal sorumluluk