Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında Diyar Galeria enkazında 13/02/2023 tarihinde görevlendirilen bilirkişi heyeti raporunu yayınladı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında Diyar Galeria enkazında 13/02/2023 tarihinde görevlendirilen bilirkişi heyeti raporunu yayınladı.
16 madde halinde sıralanan raporda;
“1- Binadan alınan numunelere bina yapım yılı olan 1995 tarihinde geçerli olan deprem ve malzeme yönetmeliğine göre beton mukavemeti eksik donatı ise yeterli bulunmuştur. Ancak 2012 yılında Dicle Üniversitesi tarafından alınan beton numunelerin yapım yılı şartnamelerine uyduğu görülmüştür.
2- Yerinde yapılan gözlem ve ölçümlerde yapım yılında geçerli olan deprem yönetmeliğine göre eksiklikler olmamasına karşı 2018 yılı deprem yönetmeliğine göre eksiklikler tespit edilmiştir.
3- Yıkılan binan projeleri heyetimizce incelenmiş bilgisayar ortamında sayısal analizleri yapılmıştır. Bina ile ilgili bir adet 1995 tarihli betonarme proje 1997 tarihli bir adet mimari proje ve zemin katta olan iki adet işyerlerine ait krokiler yine bilgisayar ortamında sayısallaştırılarak binanın birebir aks ve kolon yerleşimi yapılmıştır. Bu yerleşim sonucu binanın imalatının ilk iki projeden bazı farklılıklar gösterdiği tespit edilmiştir.
4- Projelerde kare ve kalın kesitli dikdörtgen kolonlardan oluşan ve yapım tekniğinde nervürlü döşeme olarak adlandırılan bir döşeme tipi ile inşa edilmiştir. Bu döşeme olmasından ve kolonlar arasında kirişlerin olmamasından dolayı bina çerçeve sistemini oluşturamayıp yıkılmıştır.
5- Yıkımın binaların B blok ve D bloğun bir kısmı olması diğer bloklarda göçme olmaması, sonradan oluşturulan düzensizliklerin sebep olduğunu tespit edilmiştir.
6- İncelenen mimari projelerde zemin ve bodrum katlarda duvarların olması ancak izlenilen görüntü ve krokiler sonucunda binada sonrada yapılan değişiklikler olduğu kanaatine varılmış bu da göçme sebeplerinden biri olarak sayılmıştır.
7- Binanın projeleri ile krokiler arasındaki farklılıkta özellikle bodrum kata inen bir merdiven ve karşısındaki kolon yerinin değiştirildiği ya da tıraşlanarak deplase edildiği görülmüştür. Bu kanaate binanın simetri bir bina olması bu deplase edilen kolon simetrisinde proje koordinatlarına uygu kolon olduğu ancak zemin kattan spor salonuna inen kolonun bu koordinatta olmadığı buda binanın yıkılmasına bir sebep olarak kanaatine varılmıştır.
8- Seyahat sonrası mevcut blokların güvenlik dolayısıyla içine girilememiş bundan dolayı savcılıktan A ve B blokları dronla kolon görüntüleri istenmiştir. Bu görüntülerde kolonlarda ve döşemeye bağlantı yerlerinde bir hasar gözlenmemiştir. Aynı deprem ivmesine maruz bu blokların yıkılmaması da B ve D bloğun bir kısmının altında ki kolonlarda ve duvarlarda hırpalanma olacağı kanaatine varılmıştır.
9- Özellikle D bloğun bir kısmı yıkılmış kalan kısmının binanın nasıl göçtüğüne dair bilgi vermektedir. Binanın döşemeleri kolon tarafından zımbalanmıştır. Bunu sebebi projede nervür döşeme seçilmesi ve bununda çevre sistemi oluşturmayıp direkt olarak kolonlar tarafından delinmesi yani yapının stabilitesinin yitirilmesine sebep vermiştir.
10- Bina enkazının şekli ise diğer bir açıklayıcı görüntü olmuştur. Şekil 24'te B blok, D blok istikametinde yıkılmış hatta binanın aksi yöndeki döşemeleri enkaz üzerinde bariz olarak görülmüştür. Ayrıca D bloğun belirli bir kısmının da B bloğa doğru göçmesi iki blok arasında taşıyıcı sistemden sorun olduğunu bize anlatmıştır.
11- Bina yanına yapılan diğer bir binanın temeli ise yıkılan binaların tam ortasına denk gelinmiş ve yıkılan binaların temel kotundan daha aşağı bir seviyeye inilmiştir. Alınan zemin raporu baz alınarak 2012 yılında yapılan binanın temelinin derin açılması binanın yıkılmasına sebep olarak görülmemiştir. Ancak savcılık tarafından verilen evraklardaki 1995 tarihle jeolojik raporda zeminin çürük olduğu yazılmıştır. Eğer bu rapor dikkate alınırsa 2012 yılında yapılan D ve B bloklar karşısındaki bu bina B ve D bloğun göçmesene sebebiyet vermiştir. (Şekil 23) 12- Bina yapıldığı yıldaki deprem şartnamesine göre yapılmasına karşın binaya gelen deprem yükünün şartnamede belirlenen yüklerden fazla olması göçme sebebi olarak görülmüştür.
13- Deprem anı videoları seyredildiğinde, binanın ani bir göçmeye uğradığı ve insanlara tahliye fırsatı vermediği gözlemlenmiştir. Bina şekil 26'ta de görüldüğü gibi öncelik olarak B bloğun D bloğa yakın bölgesinden göçmeye başlamıştır. Sonra göçme devam etmiştir. Önce B bloğun D'ye yakın kısmından göçmesi, taşıyıcı sistemin ilk önce bu bölümde yıkıldığı ve sonra diğer kısımları üzerine çektiğini göstermektedir.
14- Aynı deprem yükün maruz kalan A blok ise kolon bütünlüğünü sağlamış binanın stabilitesi bozulmamıştır. Ancak A blok 1,2,3 ve 4. kat dış duvarlarında 45 derecelik duvar çatlağı belirlenmiştir. Buda sistemin çalıştığını göstermiştir.
15- Bina şerit temel olup yapıldığı yılın şartnamesine uygundur ancak radye temel değildir. 2012 yılında yapılan binanın zemin den kaynaklanan eğer bir göçme durumuna sebebiyet vermiş ise yıkılan b binanın yapıldığı zaman şerit temellerin altındaki zeminin zayıflamasına işaret etmektedir. Bu binaya ait projeler incelendiğinde inşa edildiği zaman yan binanın zemin güvenliğini almak için fore kazık uygulaması yapılmamıştır.
16- B blok D bloga doğru yıkılmış D blok ise B bloga doğru yıkılmaya eğilimi göstermiş ancak beton donatılardan sıyrıldığı için d bloğun bir kısmı göçmüş diğer kısmını yıkılan bölüm çekememiştir. Şekil 14 teki görüntü donatı sıyrılmaları olmasaydı d bloğunda tümüyle göçeceğini göstermektedir” değerlendirmesi yapıldı.
Bilirkişi raporunun sonuç bölümünde ise; “Sonuç olarak, yıkılan binanın yapım yılı yönetmeliğindeki deprem yükünden daha büyük bir deprem yükü binaya gelmiştir. Binaların altındaki koIonlardaki konum değişikliği mimari planda gösterilen duvarların kaldırılması ve döşemelerde merdiven boşluğu açılması gibi yapıda meydana getirilen düzensizlikler, deprem belgelerinde hiç tercih edilmeyen bir yapı sisteminin projelendirilmesi ve uygulanması binanın yıkılmasına sebep olduğu kanaatine varılmıştır.”
‘RADYE TEMELİN TERCİH EDİLMESİNİ ÖNERMİŞTİK’
Raporda Haris Sabaz’ın ifadesi ise şöyle yer aldı: “Benim zemin etüdünü incelememi istemesinin nedeni ise bu islerden iyi anlayan biri olduğum içindir. Ben bu iş yerine gittiğimde iş yerinin temel kazılarını kısmi olarak yapılmıştı, zemini inceledik ve jeolojik yapısını ve kesitlerini tespit ettik, zemin emniyet gerilmelerini test edip belirledik. Kazı yapılan bölgede zeminin özelliklerini, zeminin jeolojik yapısını "Bizim o dönemde Mehmet Bey ile incelediğimiz Galeria Îş Merkezi temelinin zemininin zayıf olduğunu, temelin daha derinleşmesi gerektiğini, tekil temel olmaması, radye temel olması gerektiğini kendisine açıkça izah ettik.” Proje sahasındaki zeminin taşıma gücü zayıf bir niteliktedir. Bu yerde tekil temel kullanılması durumunda yapının yıkılma riskinin olduğu, ayrıca mevcut temel kazısının yetersiz olduğunu, temel kazısının daha alt kottaki sağlam zemine inilmesi gerektiği, yapılara ait temellerin sağlam zemine oturtulması gerektiğini kohezyonlu zeminde su bulunması nedeni, yağışlardan ve çevreden gelen suların kesinlikle temelden uzaklaştırılması için drenaj sisteminin yapılması gerektiği ayrıca temelde izolasyonun yapılmasının şart olduğunu belirtmiştik. Bu ara yapıdaki yüklerin zeminde üniform olarak yayılmasını sağlamak için radye temelin tercih edilmesini önermiştik. Zeminin mevcut olan kesitlerini gezdik, zemini özelliklerini saptadık. Penetrometer cihazı ile yaptığımız testlerde zeminin yaklaşık emniyet gerilmesini belirledik. Taşıma gücü zayıf olan zeminde yapıların deprem aşamasında yıkılmaması için alınması gereken önlemleri tek tek yazdık” ifadeleri yer adlı.